1.GÜN : İZMİR – İSTANBUL – LYON ( ST.ETIENNE)
TK 1807 sefer sayılı uçak ile Lyon’a hareket ve yerel saat ile 10.55’de Saint Exupery Havalimanına varış. Pasaport işlemleri sonrası özel aracımıza transfer. Fransa’nın üçüncü büyük kenti, ikinci en önemli endüstri, finans ve gastronomi kenti ve Rhone Vadisinin merkezi olan Lyon şehir turu; Place Bellecour Meydanı, Basilique Notre Dame de Fourviere Katedrali, Vuıtton Caddesi, Parc de la Tete d’Or ( Altın Baş Parkı ), Vieux Lyon / Zone Pieton ve eski Lyon sokakları, Rhone ve Saone Nehri kıyılarını geziyor ve resimliyoruz. Otelimize yerleşme. Çevreyi gezmek için serbest zaman. Akşam arzu eden konuklarımızla Lyon’un Bouchon adı verilen restorantlarında yemek yiyebilir ve ara sokaklarında, nehir kıyısında gece yürüyüşü yapıp, kafe ve barlarda hoşça vakit geçirebiliriz. Geceleme otelimizde.
2. GÜN : RHONE VADİSİ – TAIN L’HERMİTAGE -AVİGNON -ARLES- AIX-EN PROVENCE
Sabah kahvaltısının ardından Lyon’dan ayrılıyoruz. Fransa tarihine ekonomik, dini, kültürel, askeri ve doğal felaketleriyle adını yazdırmış Rhone Vadisi boyunca yolculuğumuza başlıyoruz. Eşsiz Rhone Vadisi boyunca yaklaşık 1,5 saat yol alacağız…. İlk durağımız Fransa’nın dünyaca ünlü şarap ve çikolata üretim merkezi olan Tain L’Hermitage’a uzanıyoruz. Vallrhone Çikolata Fabrikasını geziyor ve alışveriş yapıyoruz. Avignon’a ilerleyeceğiz. Surlarla çevrili bu tarihi kenti yürüyerek gezeceğiz. Papalar Sarayı, Rocher Des Parkı, Çocuk Şarkısı “Pont D’Avignon”a konu olan Aziz Benezet Köprüsü gezilip görülecektir. Sırada, Arles var, İlkbaharda çevresini süsleyen uçsuz bucaksız lavanta tarlalarının, gelinciklerin renkleriyle süslü; kendine özgü havası, daracık sokakları, şık mağazaları, cafeleri; küçük sevimli meydanları ile her mevsim etkileyeci bir yer. Vincent Van Gogh’un yaşamış olduğu ve 1888 yılında intihar ettiği şehir. Aynı zamanda en güzel tablolarına ilham kaynağı olmuş. Yaşamının en verimli dönemini burada geçirmiştir. ( Sarı Ev, Arles’teki Yatak Odası, Köprü, La Crau’da Hasat, Ayçicekleri, Zambaklar ) gibi eşsiz güzellikteki tablolarını burada yapmıştır. Arles şehir turunda, ortaçağdan kalma ve hala boğa güreşlerinin yapıldığı Arena, Büyük Constantinus Sarayı, Arles Köprüsü, kurulduğu günden buyana hiç el değmemiş gibi duran dar sokakları masmavi akan nehri sizleri büyüleyecek. Turumuz yaklaşık 1 saatimizi alacaktır. Cezanne ve Picasso’nun dünyaca ünlü tablolarını yaptığı, sanat, edebiyat dünyasının yoğun biçimde ilgi gösterdiği, lavanta tarlalarıyla kaplı vadilerden Aix-en-Provence’a varıyoruz. Otelimize yerleşme. Geceleme otelimizde.
3.GÜN : AIX-EN PROVENCE – GORDES – MARSİLYA
Sabah kahvaltısı sonrası Aix-en-Provence turumuzu gerçekleştireceğiz.Cezanne ve Picasso’nun dünyaca ünlü tablolarını yaptığı, sanat, edebiyat dünyasının yoğun biçimde ilgi gösterdiği, lavanta tarlalarıyla kaplı vadilerden Aix-en-Provence’a geçiyoruz. Russell Crowe’un naif filmi A Good Year’ı ( İyi bir Yıl ) izleyip, Aix – en – Provenve’a aşık olmayan ve orada yaşamanın hayalini kurmayan yoktur. Şarabın, doğanın ve dinginliğin en güzel resmi olan Provence baştan aşağı tarihle doludur. Ülkemizdeki saat kulelerine ilham kaynağı olmuştur. Ünlü saat kulesi, Belediye Binası, Saint Sauveur Katedrali, Albertas meydanı, Aix’in İstiklal Caddesi, Cours Mirabeau, Pavillon Vendome turumuzda göreceğimiz yerler arasındadır. Daha sonra kentin güzel sokaklarında gezecek ve alışveriş yapmak için serbest zaman vereceğiz. İkinci durağımız, Gördes’lilerin 1. yy.da kurduğu Fransa’nın en iyi korunmuş eşsiz güzellikteki bir kasabası / köyünü Gordes’i görmek üzere yola çıkıyoruz. Fransa’nın En Güzel Köyleri listesinde yer almasıyla övünen Gordes, Provence’ın anlata anlata bitirilemeyen özgün kasabalarından yalnızca biri. Arnavut kaldırımlı dar sokaklar arasında yürürken kayalıklar üzerine inşa edilen taş evleri, adeta kulaklarınıza efsaneler ve masallar fısıldayacak. Uzun geçmişine nice fetihler ve kayıplar sığdıran küçük ama hikayesi büyük olan Gordes Kalesi bugün Belediye Binası’na ve ressam Pol Mara’nın eserlerini barındıran müzeye ev sahipliği yapıyor. Gordes’un bir diğer çekim noktası ise Abbaye Notre-Dame de Sénanque. Bu manastırı görmeden kasabadan ayrılmayı aklınızdan bile geçirmeyin! Gordes, Andre Lhote, Marc Chagall, Jean Deyrolle, Victor Vasarely ve Pol Mara gibi ünlü sanatçıyı, yazarı, filozofu konuk etmiş ve onlara ilham kaynağı olmuştur. Gordes’den ayrılıyoruz. Rehberinizin belirleyeceği saatte toplanıyor ve Marsilya’ya hareket ediyoruz. Önce Marsilya şehir turumuzu yapacağız. Turumuzda; 2400 yıllık tarihi liman, Longchamp Sarayı, Moda Müzesi, Notre Dame De La Garde Bazilikası’nı göreceğiz. Akşam arzu eden konuklarımız, Foçalı denizcilerin kurduğu, çok iyi korunmuş Marsilya’da kendilerini Marsilya sokaklarına atabilir. Geceleme otelimizde.
4.GÜN : FRANSIZ RİVYERASI – ST.TROPEZ – CANNES – ANTİBES- NICE
Kahvaltı – Güne, Akdeniz Jet sosyetesinin buluştuğu ünlü Saint Tropez ile başlıyoruz. Sokakları, ünlü butikleri geziyor ve belki de alışveriş yapıyoruz. Yine muhteşem yatlarla dolu limanda Cafe de Paris’de çay – kahve keyfi yapıyoruz. Adını film festivalleri ile duyuran Cannes’a hareket. Ünlü Croisette Caddesi, Festival Sarayı, eski limanı görüyoruz. Daha sonra Antibes’e hareket edeceğiz. İlkçağlarda Marsilya’ya yerleşen Phokaialılarca bir ticaret üssü olarak kurulan kent, Daha sonra Romalıların eline geçmiştir. 1384-1608 arasında da kıyı bölgesine egemen olan Grimaldi ailesinin mülkü olmuş. Çağlar boyunca birçok kez yeniden inşa edilen Grimaldi Şatosu, 1946’da burada çalışmış olan Pablo Picasso’nun yapıtlarının sergilendiği bir müze olarak kullanılmaktadır. Lüks sayfiye yeri Cap d’Antibes de buradadır. Kentin ekonomisinde turizmin yanı sıra çoğunlukla seralarda yetiştirilen çiçekler, gezmeye doyamayacağınız ara sokaklar… Küçük kafeler, denize açılan kale surları…. Sizleri büyüleyecek. Görülecek en önemli nokta ise, Picasso Müzesi’dir. Picasso’nun yerleştiği deniz kenarındaki ev (şato) içinde denemeleri, heykel çalışmalarının yanı sıra Picasso’ya has tabloları görmeniz mümkün olabilecek. Nice’e hareket edeceğiz. Nice’de aracımızla, Promenade Des Anglais Caddesi’ni boydan boya geçiyoruz. Nice’in ünlü kalesine (Akropolis – Şato) çıkıp kenti kuşbakışı resimliyoruz. Eski tarihi Nice’i, Çicek Pazarını, Adliye Binasını, Jean Medecin Bulvarını, Masena Caddesinini ünlü yaya bölgesini ve Galeries Lafayettes Magazalarını geziyor ve alışveriş yapıyoruz. Otelimize yerleşme. Bu akşam tüm konuklarımızla güzel bir Gala Yemeği bizi bekliyor. Yemek sonrası arzu eden konuklarımız Nice’de gece kafe ve barlarda hoşça vakit geçirebilirler. Geceleme otelimizde.
5.GÜN ; NICE – EZE KÖYÜ – MONACO – MONTE CARLO
Kahvaltı- Akdeniz’im muhteşem sahilini resimleyerek Eze köyü ziyareti yapacağız. Cote d’Azur’deki büyüleyici bir tepe kasabası olan Eze’den ayaklarınızın altına serilen muhteşem Akdeniz manzarası karşısında nefesiniz kesilecek. Daracık ancak çekici Arnavut kaldırımlı sokakları ve canlı penbe begonvilleri ile Cannes ve St-Tropez’in ihtişamından çok uzak olan Eze, ünlüleri ve mega yatları önemsemeyen ziyaretçiler için oldukça çekicidir. Aix en provence, Grasse bölgesinin ürünlerinin pazarlandığı yerel parfümeri ve sanat galerisi alışveriş tutkunlarını memnun edecektir. ) Daha sonra Akdeniz’in muhteşem sahilini resimleyerek Eze üzerinden Monaco’ya ulaşıyoruz. Eski Monaco, Monaco Prenslik Sarayı, Grace Kelly’nin Mezarı, Prenslik Klisesi, Botanik Parkı, Prens Albert ve Kaptan Cousteau’nun kurduğu Okyanus Müzesi gezilecektir. Monte Carlo’ya geçip, Hermitage Oteli, Kongre Sarayı’nı gezeceğiz. Geceleme
6.GÜN ; NICE – ST. PAUL DE VENCE – İSTANBUL – İZMİR
Kahvaltı. Bugün Nice ve çevresini rehberiniz ile keşfetmeye devam edeceksiniz. St.Paul De Vence’e gitmek için otelimizden ayrılıyoruz. Saint- Paul de Vence Nice’den 45 dakika mesafede kayalar üzerinde hakim bir tepede bulunan antik bir kent. Ortaçağdan kalma güzel bir yerleşim alanı. Etrafı surlarla çevrilmiş St.-Paul de Vence’ın yukarısında Vence köyü bulunmaktadır. Dar sokaklar üzerindeki taş yapılar gerçekten görülmeye değerdir. Birçok yazar, şair, ressam ve sanatçıya ev sahipliği yapmıştır. Dünyaca ünlü olan sanatçıların tabloları reprodüksiyon olarak sanat galerilerinde satılmaktadır.. Küçük bir yerleşim olmasına rağmen sanat galerileri, kafeleri ve dükkânlarıyla hiç de küçümsenmeyecek bir çekiciliğe sahiptir. Dünyaca öyle bulunmuş olacak ki, kasabanın yılda 2,5 milyon ziyaretçisi var. Çünkü, ortaçağ düzenini, mimarisini korumaya başarmış. Sokaklar, çeşmeler, evler arasında yer alan sanat galerileri, hediyelik eşya, parfüm ve sabun satan dükkanlara bakarak tepeye ulaşıyorsunuz. Provence’ın tepe noktalarından birinde kurulan St. Paul de Vence tabiri caizse son derece şirin bir kasaba. Eminiz ki; bu şirin yerleşim beğeninizi kazanacaktır. Serbest zamanın ardından Saat 16.00 Havalimanına transferiniz yapılacak. Check-in, pasaport ve gümrük kontrollerinin ardından TK 1816 sefer sayılı uçuş ile 18.10 da İstanbul’a hareket. 22.00 de varış. TK 2354 da 01.30 İzmir’e hareket 02.35’de İzmir’e varış ve turumuzun sonu.