KLASİK MISIR
KLASİK MISIR
“Nil sularında 5000 yıllık seyir ve Kahire…”
Kahire (3) Nil Gemisi Luxor-Aswan(4)
Son bahar kış ayları uygun gezı donemıdır
Mısır Havayolları tarifeli seferleri ile
Abu Sımbel turu dahil…
7 Gece 8 Gün
1.Gün İSTANBUL–KAHİRE
Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali buluşma.
Bilet ve bagaj işlemlerinin tamamlanmasından sonra Mısır Havayolları ile Kahire’ye hareket. varışımıza istinaden özel aracımızla panoramik olarak Kahire ile ilk tanışmamız gerçekleşirken otele transfer. Akşam yemeğinin alınması. Geceleme otelde.
2.Gün KAHİRE
Sabah kahvaltısının ardından yapacağımız tam günlük öğle yemekli Giza Piramitleri ve Sfenks, Kahire şehir turu, Kahire Ulusal Müzesi ve Khan El Khalili Çarşısı turu için otelden hareket. Turumuz Giza Platosu’nda Dünyanın yedi harikasından biri olan, Giza Platosu’nda bulunan Giza Piramitleri; Keops, Kefren, Mikerinos ve Sfenks ile başlayacak. Bu yapılar dünyanın en eski turist çekim merkezi ve dünyanın günümüze tam olarak kalmış olan tek harikasıdır. Piramitler bölgesi Nil Nehri’nin batı yakasında yeralan bir seriden oluşan ve antik dönem başkenti Memphis’e yakın olarak inşa edilmiş devasa bir nekropol olan Giz Platosu 50 km. lik bir zincir üzerinde 80’in üzerinde piramisin bulunduğu bu serinin sonunda yeralır. Yaklaşık 5000 yıl önce Giza Platosu, 4. Hanedanlık firavunlarının Memphis’in ölüler şehri(nekropol) haline gelmiştir. Plato, Khufu, Khafre, Menkure (Keops, Kefren, Mikerinos) ve Arapça terörün babası olarak bilinen Sfenks’e ev sahipliği yapar. Üç piramit kuzeydoğudan güneybatıya uzanan diagonal bir çizgi üzerinde inşa edilerek günün hiçbir anında birinin diğerinin güneşini engellemeyeceği bir açıyla inşa edilmiştir. Piramitlerin birbirlerine göre konumlandırılmalarının ise Orion yıldız takımının oluşturduğu kemerle aynı şekilde olduğuna inanılır. Bu mükemmel teknik antik Mısırlılar’ın astronomi konusunda ulaştıkları üst seviyenin kanıtlarıdır. Bu şaşırtıcı yapıların gizemleri sembolize etikleri anlamlar, nasıl, hangi teknikler ile inşa edildikleri, fonksiyonları ve yapılış sebepleri ve yaklaşık 4500 senelik tarihe nasıl tanıklık ettiklerinde gizlidir. Antik Mısır dini inanışının altında saklı olan gizler, bu eşsiz kültür ve inanışın gerçekleri, mastabadan basamaklı piramide ve en son neredeyse açılarında hata payı bulunmayan mükemmel piramidel yapılara ulaşılan teknik rehberlerinizin anlatımlarıyla sizleri şaşırtacak.. Turumuzdaki ilk durak noktamız Keops ve Kefren Piramitleri arasındaki bölgede olacak ve yanlarına yaklaştığınızda büyülü bir yolculuğun daha ilk gününde olmaktan memnuniyet duyacaksınız. Giza Piramitlerinin en büyüğü olan Keops 4. Hanedanlığın 2. Kralı olan ve belki de hakkında tüm antik Mısır tarihi içerisinde en az şey bilinen Khufu adına inşa edilmiştir. Tabanda kullanılan taşların 15 tona ulaştığı ortalama 2.5 ton ağırlığındaki blok taşlardan 2 milyonun üzerinde sayıda taş kullanılarak 19. yy’a kadar dünya üzerindeki en yüksek yapı olan Keps Piramidi sizleri büyüleyecek.. Kefren babası Keops’a saygısı gereği mezarının ölçülerini daha küçük tutmuş fakat ufak bir hile kullanarak mezarı daha yüksek bir temel üzerinde inşa ettirmiştir. Tarih boyunca ne yazık ki yağmalanan bu yapılar içerisinde 3 piramit içerisinde sadece Kefren (yalnızca tepe kısmında) mezarların dış cephesi için kullanılmış olan özel Tura taşını günümüze kadar taşıyabilmiştir. Mikerinos ise boyutlarıyla üç piramit içerisinde en küçüğü olmasına rağmen detay ve ayrıntılarıyla en yüksek teknikle inşa edilmiş olanıdır. İkinci durak noktamız tüm platoyu birlikte görebileceğiniz ve bu eşsiz yapıların foroğrafını çekebileceğiniz panorama noktasında olacak. Ardından Giza Platosundaki son durak noktamız Sfenks olacak.. Sfenks Eski Mısır’ın bilinen en eski anıtsal heykelidir ve yapılış nedeninin Kefren olduğu düşünülerek M.Ö. 2500’lere tarihlenmektedir. Doğal bir kaya kütlesinde yontulmuş olan heykel firavunun kafasını ve bir aslan gövdesini taşır. Plato içerisinde panoramik olarak ayrıca Güneş Teknesi müzesi ve Kraliçe piramitleri görülecektir. Giza Platosunun gezilmesinin ardından Papirüs Müzeleri adı verilen Papirüs atölye veya mağazalarından birinde önce papirüsün yapılış tekniğini canlı olarak izleyecek ve tarih boyunca nasıl kullanıldığı ile ilgili bilgiler alacak, ardından verilecek serbest zamanda orijinal papirüslerden satın alma imkanı bulacaksınız. Papirüs atölyesinin ardından öğle yemeğimizi lokal bir restoranda aldıktan sonra otobüsümüz ile Giza, İslami Kahire ve modern Kahire bölgelerinden geçerek dünyanın en yoğun nüfuslu kentinde, şehrin birbirinden çok farklı olan bölgelerinde dolaşarak, Kahire şehrinin sembolü haline gelmiş olan ve Kavala kentinde doğmuş Arnavut kökenli Osmalı Paşası Kavalalı Mehmet Ali Paşa tarafından yaptırılmış olan muhteşem eser Kavalalı Mehmet Ali Paşa Camii ve Citadel, yeşil çinili kubbesiyle Ibn Qalawun Camii, Nil Nehri üzerindeki Cezire ve Roda adaları, Kahire Kulesi, Nil Nehri üzerinde ve kıyılarında birbirleriyle yarışan dünyanın en ünlü zincir otelleri, Kasr’ün Nil adı verilen ve şehrin diğer bölgelerinden çok daha modern ve Avrupalı bir görüntü çizen kordon boyu ve Kasrü’n Nil köprüsü Arap Ligi binasını, Mısır TV ve Yayın Organizasyonu binası, bazı bakanlıklar, kent merkezinin en işlek ticari ve kültürel merkezi olan Midan Tahrir (Özgürlük meydanı), 18.000 bürakratı ve devlet memurunu barındıran dev yapı Mugamma, Ömer Makram Camii, Kahire Amerikan Üniversitesi, Talaat Harb caddesi ve daha birçok yapıyı panoramik olarak gördükten sonra Giza Platosu’nun ardından turumuzun en önemli noktası olan Mısır Ulusal Müzesi’ni gezeceğiz. Mısır’ın firavunlar dönemiyle ilgili ilk ulusal müzesi 1863’te Fransız arkeolog Auguste Mariette tarafından kurulmuş, iki kez yer değiştiren müze 1902’de bugünkü binasına taşınmıştır. Tüm dünyadaki en nadide parçaların sergilendiği bu olağanüstü müzede 120.000’den fazla parça sergilenirken, 150.000 kadar eser ve kalıntı da müze depolarında saklanmaktadır. Sergilenen tüm eserlerin önünde sadece 1 dk. vakit harcayarak müze toplamda 3 ay gibi bir sürede gezilebilir. Mısır tarihinin M.Ö. 3100’lere tarihlenen Narmer tabletinden, birçok gizemi barındıran François Champollion tarafından kodlarının çözülmesinde bir çıkış noktası olarak kullanılmış olan Rosetta taşının kopyası, M.S. 2. yy. Feyyum portrelerine kadar her dönemden mükemmel eserler burada sergilenmektedir. Müze 2 katlıdır ve zemin katta sergilenen dönem eserleri, giriş ve atriyumdan itibaren saat yönünde ilerleyerek belli bir kronolojik sırayı izler. Üst katta sergilenen kolleksiyon ise konulara göre düzenlenmiştir. Mısır Ulusal Müzesi’nin gurur kaynağı tabii ki ikinci katın büyük bir bölümünü kaplayan Tut-Ankh-Amon galerileridir. Krallar Vadisi’nde Howard Carter tarafından firavun Tut-Ankh-Amon’un mezarı keşfedildiğinde mezardan altın ve değerli taşlarla süslenmiş 700 parça eşya çıkarılmıştır. Mezar ve hazinenin ihtişamından dolayı firavun tüm dünyada antik Mısır tarihinin en çok tanınan kralı olmuştur. Bugün sergilenen şekliyle som altından ölüm maskı ve lahitten gözlerinizi alamayacaksınız. Aslan tahtı, cenaze yatağı, mumyalama sonrası iç organların saklandığı kanapos küpleri, altın varaklı lahitler, yelpaze, sandık, uşahti figürleri, diğer takı ve değerli eşyalar müzenin önemli bir kısmını kaplamaktadır. Müzenin ardından turumuzun son durak noktası İslami Kahire’nin tam kalbinde yeralan ve şehrin en hareketli ve dünyanın belki de en büyük açık çarşısı Khan el Khalili Çarşısı’nda gönlünüzce alış-veriş yapabilmeniz için serbest zaman vereceğiz. Mısır’ın Nobel ödüllü yazarı ve doğu edebiyatının en ünlü isimlerinden biri olan Necip Mahfouz’un adını taşıyan ve Oberoi otel zinciri tarafından işletilen kafede nargile eşiliğinde naneli çay, kakuleli kahve veya mango, guava gibi otantik meyve sularının tadına bakmanızı özellikle tavsiye ederiz. Akşam yemeğinin alınması. Geceleme otelde.
3.Gün KAHİRE LUXOR
Sabah erken havalimanına transferimiz yapılıyor ve Mısır Havayolları’larıyla Kahire’den Luxor’a hareket ediyoruz Özel aracımızla gemiye transferimiz yaplıyor. Kamaralara yerleşiyoruz ve Öğleden sonra adı Al Uqsur (Saraylar Şehri) olan ve Dünyanın en büyük açık hava müzesi olarak tanımlanan gizemli şehir Luxor’da Luxor Doğu Yakası turumuz için tekrar hareket. Nil Nehri’nin doğu kıyısında, yani yaşayanların şehrinde, iki büyük tapınak yer alıyor: Karnak ve Luksor. Nüfusu 150.000 de olsa alan olarak çok geniş bir yer değil Luksor. Yapıldıkları zaman Karnak ile Luksor arasında 3 km uzunluğunda bir sfenksli yol varmış. Şimdi her iki tapınakta da bu yolun sadece başlangıcı görülüyor. İki tapınak arasında otobüsle giderken de arada sfenksler görülebiliyor mahalle aralarında. Karnak kasabası Luksor şehrinin kuzey doğusunda yer alıyor. Karnak tapınağı (İpet-isut – en seçilmiş yer) Waset şehrinin tanrısı Amon’a (aslında Amon – Mut – Khonsu üçlüsüne) adanmıştı. 1,5 km’ye 0,8 km’lik alanı ile Karnak tapınağı dünyanın en büyük dinsel kompleksidir. Şehrin ortasındaki Luksor tapınağı ise Karnak’dan çok daha küçüktür. Amenhotep III ve Ramses II tarafından yapılmış olan bu tapınak Waset’in en önemli festivali olan Opet festivalinin merkezinde yer alırdı. Mısır’ın Hristiyanlık zamanlarında kilise olarak kullanılan tapınak daha sonra kalıntılar halinde evlerin altında kaldı. Tapınağın yeniden keşfinden önce bir de üzerine cami yapılınca bugün hem eski tapınağın parçaları, hem bir kilise hem de bir cami barındırması açısından çok ilginç bir yapı halini aldı. Luxor ve Karnak Tapınakları turumuzun ardından gemiye dönüş ve akşam yemeği gemimizde.
4.Gün LUXOR–ESNA-EDFU
Sabah kahvaltısının ardından tam günlük Luxor Batı ve Doğu Yakaları turumuz için gemiden hareket.
Nil’in batı kıyısına, yani ölüler şehrine, yeni yapılmış güzel bir köprüden geçerek gidiyoruz. Batı yakasındaki turumuz Krallar Vadisi ile başlıyor. Yeni Krallık zamanında açıkta yaptıkları piramitlerden tüm hazinelerin çalındığını gören firavunlar mezarlarını saklamak için bu vadiyi seçmişlerdir. Bu mezarlardan sadece ufak bir tanesinden çıkanlar (Tut Ankh Amon) Kahire’deki Mısır Arkeoloji Müzesi’nin bir katını doldurmaktadır. Mezarların tümünün içi ya hırsızlar ya da arkeologlar tarafından boşaltıldığından sadece mezarlar görülebiliyor. Krallar Vadisi’nin ardından Memnon Anıtları ve Deir El Bahari (Hatshepsut Tapınağı) görülecektir. Amenhotep III‘ün cenaze tapınağının girişinde bulunan bu iki anıt, tapınaktan geriye kalan tek eserlerdir. Bir depremde zarar gören bu heykeller arasından geçen rüzgar melodik sesler çıkarttığı için buraya gelen Yunanlılar bunlara Memnon anıtları demişlerdir. M.S. 3. yüzyılda Romalı Septimus Severus bu anıtların çıkarttıkları sesin devamını sağlamak için bu anıtları onartınca ses çıkartan delikler de kapandığından anıtlar da sessizliğe gömülmüştür. Batı yakasındaki cenaze tapınaklarının en ünlüsü kraliçe Hatshepsut’a ait olan Hatshepsut Tapınağı’dır. Bu tapınakta Antik Mısır tarihindeki en ünlü kadın firavunu Hatshepsut ve mücadeleye giriştiği Tuthmosis’in hikayesi sizleri şaşırtacak ve teraslı ilginç mimarisiyle diğer cenaze tapınaklarından ayrılan Hatshepsut Tapınağı’nı gezdikten sonra öğle yemeği için gemiye dönüş Gemide alınacak öğle yemeği sırasında Edfu’ya hareket ediyoruz. özel faytonlara , dörderli gruplar halinde bineceğiz ve sabahın erken saatlerinde uyanmaya başlamış Edfu kasabasının içinden geçen, 10 dakikalık bir fayton yolculuğunun sonunda Edfu Tapınağı’na ulaşacağız.. Koruyucu tanrı Horus’a adanmış olan Edfu Tapınağı uzun süre toprak altında kaldığı için çok iyi korunmuştur. Anıtsal binası, Mısır Efsanelerini anlatan duvar kabartmaları ve girişindeki çeşit çeşit Mısır kumaşlarının, örtülerinin satıldığı, renga renk tezgahları ile bizi karşılayacak. Turumuzun bitiminde yine aynı faytonlarımızla gemiye döneceğiz. Akşam yemeğini gemide alıyoruz.
5. Gün KOMOMBO -ASWAN
Kahvaltıdan sonra sonra küçük bir yürüyüş ile Komombo Tapınağı’na çıkıyoruz. Ufak bir tepenin üzerinde yer alan, bir kısmı tanrı Büyük Horus’a, diğer kısmı da timsah tanrı Sobek’e adanmış olan bu çifte tapınağın duvarlarında 2000 yüzyıl öncesinin Mısır’ındaki hekimlik ve tıbba dair bazı bilgiler ve tarihte Nil’in seviyesini ölçmekte kullanılan Nilometreyi görerek antik Mısır medeniyetinin astronomi, tıp, matematik, mühendislik gibi konularda ne kadar ileri seviyeye ulaştığına şahit olacaksınız. Turumuzun bitimi ile birlikte gemiye dönüş öğlen saatlerınde Aswan’a varış yemek sonrası, “Felluka” (tek yelkenli nehir teknesi) ile Nil üzerinde hoş bir yelkenli gezintisine çıkacağız. Fellukalarımız Kitchener Adası’na yanaşınca, İngiliz Ordusu mensubu Albay Kitchener’in yaptırdığı Botanik Bahçesi’ni ziyaret edecek ve binlerce çeşit bitkiyi görme imkanı bulacaksınız. (Bahçenin tur tarihinde ziyarete açık olması durumunda) Akşam yemeğini gemide alıyoruz.
6.Gün ASWAN
Sabah kahvaltısının ardından Aswan turumuz için hareket. Turumuz sırasında zengin granit ocaklarından birinden, çıkarılışı sırasında çatlayan, büyük dikilitaş Bitmemiş Obelisk’ i , “Yüksek Baraj” olarak adlandırılan Büyük Aswan Baraj’ı görülecek yerler arasındadır. Aswan turu ardından, baraj suları altında kalan Philae Adasından kurtarılıp Agilika Adasındaki bugünkü yerine taşınan Ana Tanrıça Isis’in Philae Tapınağı’nı görüyoruz. Turumuzun bitimi ile birlikte gemiye transfer, odalarımıza yerleşme ve açık büfe öğle yemeği gemide alınacaktır. Akşam yemeğini gemide alıyoruz.
7.Gün ASWAN–ABUSIMBEL-ASWAN-KAHİRE
Sabah çok erken saatte gemiden ayrılarak Uyandırma ve ardından Özel otobüslerimiz ile Abu Simbel’e hareket. Yaklaşık 3 saat yolculuktan sonra Abu Simbel’e varıyoruz. Nasr Baraj Gölü’nün suları altında kalacağı için, orjinal yerinden olduğu gibi kaldırılarak, daha yüksekte ki bu günkü yerine taşınan, biri 2. Ramses’e diğeri de eşi Nefertari’ye ait, mimarlık harikası bir Çift Tapınakları ziyaret edeceğiz. Abu Simbel belki de Mısır hatıralarınızın en unutulmaz kısmını oluşturacak, uçsuz bucaksız çölde güneşin muhteşem doğuşuna tanık olacaksınız. Turun bitimi ile birlikte Aswan havaalanına dönüş Kahire’ye uçuyoruz. Ardından özel Otobüslerimiz ile Selahaddini Eyyubi Kalesi, Kavalalı Mehmet Ali Pasa Camii, (19.yy. da, Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa tarafından yaptırılmıştır, mimarı Ayasofya’yı örnek alıp, “Bizans Üslubu”nu kullanarak, 52m. yüksekliğinde bir kubbe, 84m. Yüksekliğinde iki minare ile abidevi bir “Osmanlı Tarzı Camii” oluşturmuştur) İçerisinde Mehmet Ali Paşa’nın mezarının da yer aldığı, Kahire Kalesi’nde ki bu Camii’nin terasından kuşbakışı, tüm Kahire’yi gören hoş bir manzaraya tanık olacaksınız gezinin ardından otele donuş. Akşam yemeğinin alınması. Geceleme otelde.
8. Gün KAHİRE – İSTANBUL
Kahvaltıdan sonra odaların boşaltılması ve dönüş için havalimanına transfer. Bagaj ve pasaport işlemlerinin ardından Mısır Havayoluna sefer ile İstanbul’a hareket. Yaklaşık 3 saatlik yolculuğumuzun ardından İstanbul’a varış Atatürk Havalimanına hoş geldiniz.
Fiyatlara Dahil Olan Hizmetler:
- Mısır Havayolu ile İstanbul/Kahire, Kahire/İstanbul parkurunda ekonomi sınıfı uçak bileti
- Havalimanı vergileri, uçuş güvenlik sigortaları, havalimanı hizmetleri
- Mısır Havayolları ile Kahire/Luxor- Aswan/Kahire eknomik sınıfı uçak bileti
- Yukarıda belirtilen oteller-gemiler veya aynı kategoride benzerlerinde 3 gece Kahire’de Yarım Pansiyon, 4 gece Nil Gemisinde Tam pansiyon konaklama
- Abu Sımbel turu
- Tam günlük öğle yemekli Giza Piramitleri ve Sfenks, Kahire şehir turu, Kahire Ulusal Müzesi ve Khan El Khalili Çarşısı turu
- Gemi programı boyunca programdaki tüm turlar ve bu turlardaki giriş ücretleri
- Programda belirtilen tüm transferler
- Profesyonel Türkçe rehberlik hizmetleri
- Zorunlu seyahat sigortası
Fiyatlara Dahil Olmayan Hizmetler:
- Yurtdışı Çıkış Harcı (15 TL)
- Mısır Vizesi
- Şahsi harcamalar, tüm yemeklerdeki içecekler
- Programda belirtilmiş olan opsiyonel turlar
- Yukarıda dahil olduğu açıkça belirtilmemiş her türlü tur, hizmet ve harcamalar